Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay, 25 Şubat 2009 yılında Ankara’da gece başından vurulmuş olarak bulundu. Soruşturma dosyası “intihar etti” denilerek kapatıldı. Oktay ailesi olayın intihar değil FETÖ tarafından işlenen bir cinayet olduğunu söyledi.
Malatya Hekimhan'da Behçet Oktay'ın mezarı başında yapılan anma töreninde de soruşturmanın kapatılmasındaki FETÖ rolüne vurgu yapıldı. Konuşmada, Behçet Oktay’ın ölümünün intihar değil cinayet olduğu şu sözlerle anlatıldı:
“Behçet Oktay’a kurdukları hain bir pusu ile tetikçilerine katlettirdiler. Hiç bir inceleme yapmadan dosyayı kapattılar. Mahkeme sürecinde adeta sanık koltuğuna bizi oturtup yargıladılar. Hak arama mücadelemizde bütün kapıları yüzümüze kapattılar. Bu süreçte görev alan kolluk ve adli merciden görevllerin tamamına yakını FETÖ’den firari, ihraç yada tutuklu. Öldürülmeden 6 gün önce de yasa dışı dinleme ve teknik takibe alınması da bu cinayetin FETÖ kontrolünde gerçekleştirildiğini ve kapatıldığını gösteren delillerden sadece bir tanesidir. Biz, Behçet Oktay için sadece adalet ve hukuk istiyoruz. Her şeye rağmen adaletin yerin bulması için mücadalemize devam edeceğiz.”
KUMPASDER BAŞKANI: “ALÇAKÇA KOMPLO İLE DEVRE DIŞI BIRAKILDI”
KUMPASDER Başkanı Ahmet Tatar da Odatv’ye yaptığı açıklamada, Behçet Oktay’ın "komplo ile devre dışı bırakıldığını" ifade ederek, “Maalesef eldeki veriler devletin bu cinayeti gereği gibi araştırmadığını gösteriyor” dedi.
“CİNAYET GEREĞİ GİBİ ARAŞTIRILMADI”
Ahmet Tatar şunları söyledi: “Maalesef eldeki veriler devletin bu cinayeti gereği gibi araştırmadığını gösteriyor. Fetullahçı çete mensubu olduğu bugün ortaya çıkmış olan kimi emniyet görevlilerinin karartmayı başardıkları kanıtlar yeniden araştırılmıyor. Adeta gizli bir el bu cinayetin ve faillerinin karanlıkta kalmasını istiyor.”
“FETÖ DÖNEMİNDEKİ TÜM CİNAYETLER AYDINLATILSIN”
“Şule Oktay’ın çok güvendiği insanlardan bile yeterli desteği görmediğini, hatta vazgeçmesi yönünde telkinlerle karşılaştığını biliyorum. Tüm bunlara rağmen o iddialarından asla vazgeçmedi. İnançla ve dirençle hem kardeşinin başına gelenlerin aydınlatılması için çabalıyor; hem de onun anılarını taze tutmaya, unutulmamasını sağlamaya çalışıyor.
Bu vesile ile bir kez daha devletin bütün yetkililerine sesleniyorum. Devletin karanlık Fetullahçı dönemde yaşanan tüm cinayetleri aydınlatmak, tüm mağduriyetleri gidermek, tüm acılı ailelerin yaralarını sarmak gibi bir sorumluluğu var. Sorumluluk makamlarını işgal edenlerin görevlerinin gereğini yerine getirmelerini bekliyoruz.”
Haberi Kaynağından oku: Oda TV
Not : Bu haber ODATV internet sitesinden, Yeniistiklal.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi yeniistiklal@gmail.com adresimize gönderebilirsiniz.
Yorum Yazın