Gazeteci Tolga Şardan T24’deki köşesinde “Manisa’dan gelen ibretlik fotoğraf” başlığıyla Hülya Kılınç’a yapılanın “Kasıtlı ve mesaj vermek” için olduğunu söyledi.
Tolga Şardan özetle şöyle yazdı:
“Ahlak Polisi, sorumlu olduğu kentte çoğunlukla fuhuşla mücadele konusuyla ilgilenir.
Halk arasında gazino, pavyon, bar, kafeterya gibi umuma açık yerlerin fuhuş yönünden denetlemesini yapar.
Sorumlu olduğu kentte genelev varsa genel kadınların iş ve işlemlerini takip eder, kayıtlarını tutar.
Genelev patronlarıyla muhatap olur görev gereği.
Kumarla mücadelede görev alır.
Sokak polisliğinin olmazsa olmaz birimlerindir.
…
İşte Manisalı kadın gazeteci Hülya Kılınç'a devletin gördüğü reva budur!
Gazetecilik mesleği nedeniyle verilen cezanın uygulanması çerçevesinde onur kırıcı ‘iffetsiz kadın’ muamelesi gördü.
Kılınç, denetimde serbestlikle cezaevinden tahliye edildi.
Ama bu uygulamayla karşılaşmak yerine demir parmaklık arkasında ‘gazetecilik yapmaktan doğan cezasını çekmeyi’ tercih ederdi büyük ihtimalle.
Kılınç'a yaşadığı ayıp ‘sehven’ yapılmış değildir kanımca. Devlete karşı suç işlediği değerlendirilen bir kadın gazeteciye yönelik kasıtlı uygulamadır. Mesaj vermektir.”
“YAZIKLAR OLSUN”
Deniz Zeyrek’te Sözcü gazetesindeki köşesinde olayı “Yazıklar olsun” diyerek eleştirdi.
Deniz Zeyrek şunları yazdı:
“Biz gazeteciler, işimizi hakkıyla yaptığımızda ciddi saldırıların hedefi ya da tanığı oluruz.
…Yazdığımız bir yazı, yaptığımız bir eleştiri nedeniyle siyasetçilerin, parti yandaşlarının, sosyal medya trollerin hedefi oluruz.
…Geçmişte DGM'lerde, şimdilerde ağır ceza mahkemelerinde yargılanırız. Bazı meslektaşlarımız cezaevine girer. Bunların hepsi, bu mesleğin olağan sorunları haline gelmişti.
Ancak ben Manisa'da meslektaşımız Hülya Kılınç'ın başına geleni hiç görmemiştim. Bir gazetecinin böyle ahlaksızca bir muameleye maruz kalacağı aklıma dahi gelmemişti. O yüzden de o fotoğrafı görünce çok sinirlendim.
…
Kendim biliyordum ama emin olmak için internette de araştırdım. Ahlak polisi “cinsel suçları, fuhuş gibi olayları” soruşturur. Yani gözaltında bir kadının yanında bir ahlak polisi yürüyorsa, o kadın bir fuhuş operasyonunda, ya da cinsel bir suçtan gözaltına alınmıştır.
Konuyla ilgili ne açıklama yaptıklarına bakmadım. Eminim ‘sehven oldu’ ya da ‘soruşturma başlatıldı’ gibi bir açıklamayla geçiştirecekler ama ben yapılan işin ciddiyetini anlasınlar diye Ankara'daki ilgili bakana, Manisa'daki Vali'ye ve Emniyet Müdürü'ne soruyorum:
Sehven de olsa aynı muamele sizin kızınıza, eşinize, kardeşinize yapılsa ne hissederdiniz?
Hülya Kılınç'ı düşürdüğünüz bu durum çok mu hoşunuza gitti? İzlerken kıs kıs güldünüz mü?
Bu muameleyle Hülya Kılınç'ın itibarsızlaştığını mı sandınız?
Devlet adamlığına yakıştı mı bu yaptığınız?
Yazıklar olsun!”
Haberi Kaynağından oku: Oda TV
Not : Bu haber ODATV internet sitesinden, Yeniistiklal.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi [email protected] adresimize gönderebilirsiniz.
Yorum Yazın