Zaman zaman ebeveynlerden ‘yeterli denetim mekanizmasının’ olmadığı yönünde eleştiriler alan YouTube’da son olarak ‘Prenses Aylin’ isimli bir kanalın içerikleri gündem konusu oldu. Ekşisözlük yazarı ‘magdurfakir’ tarafından açılan ‘prenses aylin youtube kanalı rezaleti’ isimli başlıkta, kanal içeriğinin çocukları ne kadar etkileyebileceğinin bir örneği yer alıyor. Yazarın girdisinde, bu kanalda ‘artırılmış gerçeklik ile çekilen canavar videolarının’ olduğu vurgulanıyor ve maruz kalan çocuğun gece uyurken zorlandığı da belirtiliyor.
Korkunç karakterler çocuklara yönelik videolarda bulunuyor
Kanalın videolarında yer alan ince keskin dişli dev bir mavi oyuncak ayı, yani ‘Huggy Wuggy’, aslında yetişkinlere yönelik bir korku oyunu karakteri. Bu kanalın yanı sıra Türkçe ve yabancı dilde pek çok kanal bu karakteri, çocuklar için yapılmış içeriklerinde kullanıyor. Ancak, bu tek örnek değil. 2019 yılında bir mesajlaşma uygulaması üzerinden yayılan oyunun etkisiyle Arjantin’de 12 yaşındaki bir kız çocuğunun intihar ettiği iddiasıyla ortaya çıkan ‘Momo’ karakterinin daha sonra YouTube videolarına ‘sızdığı’ haberleri pek çok ülkede panik yarattı. Simgesi Japon heykeltıraş Keisuke Aiso'nun 'Kuş Kadın' eseri olan 'Momo'nun YouTube’daki videolarda belirdiğine işaret eden hiçbir bulgu olmadığını platformun yetkilileri açıklamıştı.
Türkiye’de 3 ayda çocuk güvenliği politikası ihlalleri nedeniyle 2 milyon video YouTube’dan kaldırıldı
Türkiye’de ise 2020 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, içeriklerinde çocuğa cinsel istismar ifadelerinin yer aldığı 4 kanal hakkında soruşturma başlatmış, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından ise bu içerikler engellenmişti. Türkiye’de Temmuz-Eylül 2021 tarihleri arasında YouTube'dan kaldırılan 6.2 milyon videonun, 2 milyonu çocuk güvenliği politikası ihlalleri nedeniyle kaldırıldı.
Sputnik, bu gibi videoların çocukların psikolojilerine nasıl etki edebileceğini ve ailelerin alması gereken önlemleri Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölüm Başkanı Klinik Psikolog Gülşah Ergin’e sordu. Platformun denetim mekanizmasının nasıl çalıştığını ve geliştirilmesi için neler yapılması gerektiğini ise uzmanlığı bilişim hukuku alanında olan Avukat Gökhan Ahi anlattı.
YouTube’un denetim mekanizması nasıl çalışıyor?
Avukat Ahi, YouTube ve benzeri video platformlarında çocukları sakıncalı içeriklerden koruma adına belirli politikaların oluşturulduğunu söyleyerek “Çocukların içinde yer aldığı cinsellik temalı videolar, cesaret oyunları içeren videolar, tehlikeli veya akrobatik hareketler içeren videolar, kaba dil, şiddet içeren videolara izin verilmemektedir. Ancak gerçekte böyle bir izin mekanizması yok. İçeriklerin, ya içerik oluşturucular tarafından ‘çocuklara uygundur veya değildir’ şeklinde işaretlenmesi istenmektedir ya da kullanıcıların şikayet etmesi beklenmektedir. Tabii, Google’un kendi bir takım algoritmaları da var, çıplaklığı veya kaba dili tespit eden filtreler uzun bir süredir kullanılıyor. Bu filtreleri kolaylıkla aşanlar olduğunu biliyoruz, bu tür içerikler önce kaldırılıyor, devamı halinde süreli yasaklamalar söz konusu olabiliyor. Çocuklara uygun olmayan içerikler, yaş tespiti uygulamasıyla çocuklara gösterilmiyor da olsa, çocuklar bu engeli kolaylıkla aşabiliyor” dedi.
‘Youtube Kids’in özellikle de yaş gruplaması anlamında çok başarılı olduğunu söylemek mümkün değil’
YouTube’un, YouTube Kids adında çocuklar için özel bir uygulamaya da geçtiğini vurgulayan Ahi, “Bu platformda, otomatik filtreler ile oluşturulan videolar ile içerik üreticilerinin ve ebeveynlerin fikirleriyle toplanan çocuk içerikli videolar yer alıyor. Film ve video endüstrisinin markalı filmleri, dizileri ve animasyon filmleri bu platformda yer alıyor. Ancak Youtube Kids’in bu anlamda, özellikle de yaş gruplaması anlamında çok başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Zira, çocuklar arasında da ilgi ve gelişim düzeyi arasında farklar var. 16 yaşında bir çocuğun beklentileri ile 6 yaşındaki çocuğun beklentileri aynı değil. Ülkeler arasındaki kültürel farklar, birçok içeriğin çocuklara uygun olup olmadığını konusunda kafa karıştırıcı olabiliyor” dedi ve ekledi:
‘Platform çocuklar konusundaki yayın politikasını sıkılıkla güncellemeli, en önemli denetim ise ebeveynlerde’
‘Travma yalnızca büyük afetler, depremler değildir, küçük yaş gruplarındaki çocuklar izledikleri şeyleri gerçek zannediyor’
Klinik çocuk psikoloğu Gülşah Ergin ise çocukların merak duygusuyla birlikte, etraflarından duydukları bu karakterleri araştırmaya başladıklarını söyleyerek, kapasitelerini aşacak içeriklerle karşılabileceklerini ekliyor:
‘Travmatik etki yaratan olaylar beyinde yer ediyor, çocuklar korktuklarına benzer şeyler gördüğünde tetikleniyor’
Ailelerin ‘çocuk unutur’ dememesi gerektiğinin altını çizen Ergin, “Bir olay travmatik bir etki yarattı ise, bu oldukça nörofizyolojik bir konu da aslında, beyinde yer ediyor. Beynimizin sağ tarafında bu olay kalıyor ve buna benzer şeyler gördüğümüzde, duyduğumuzda tetikleniyor. Çocuklar bunu arkadaşlarına da söyleyemiyor, kendilerini mahçup hissediyorlar. Anne babalar günlük hayatın içerisinde mecburen görüyorlar. Dolayısıyla anne babanın desteği çocuk için çok kıymetli. Çocuğun duygusunu göz ardı etmemek gerekiyor” dedi ve ekledi:
‘Ailelerin ‘benim yanımda görsün’ diyerek kendilerinin çocuklarına korkutucu içerikleri göstermelerini tasvip etmiyoruz’
Aileler çocuklarını sakıncalı içeriklerden korumak için neler yapmalı?
Anne babaların bu durumla karşılaştıklarından ne yapmaları gerektiğini de aktaran Ergin’e göre ilk önce interneti kullanmayı öğretmek gerekiyor:
‘Önce çocukların duyguları kabul edilmeli, daha sonra güvende olduğu vurgulanmalı’
Ebeveynlerin çocuklarına duygusal yansıtmalar yapmadan savunmacı tutuma geçmesinin oldukça zararlı olduğundan bahseden Ergin “Önce çocuğun duygularını yatıştırmalı, duygusunu onaylamalı, kabul etmeli arkasından da güvende olduğuna vurgu yapılmalı. Aynı zamanda çocuklara özellikle yatarken evin dünyadaki en güvenli yer olduğuna ve yanında olunduğuna vurgu yapılabilir. Çocuk ihtiyaç duyarsa yatarken o uyuyana kadar yanında durulabilir, yatağında değil, ama yanında durulabilir. Çocuk uyuduktan sonra ebeveynler kendi yataklarına gidebilirler. Bu duygusal destek oldukça kıymetli” diye konuştu.
Ne zaman profesyonel destek alınmalı?
Ailelerin tüm çabasına rağmen çocuğun hala korktuğu durumlarda psikolojik destek alınması gerektiğine işaret eden Ergin şu ifadeleri kullandı:
Haberi Kaynağından oku: TR Sputnik
Not : Bu haber TR SPUTNİK internet sitesinden, Yeniistiklal.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi [email protected] adresimize gönderebilirsiniz.
Yorum Yazın