CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Medya bizim sesimizdir ama medya sesini çıkarmasın, yalnızca iktidara yaranıyorsa her türlü kaynak sağlansın durumunda. Gazetecinin temel görevi doğruları yazmaktır. Gazeteciler Konfederasyonu bize bir rapor sundular. Enflasyon ve kurla beraber kağıt, mürekkep fahiş zamlandı. 119 gazete kapandı son dönemde, yani 119 gazetenin çalışanları işsiz kaldı. Basın İlan Kurumu var, 1 yılda toplanmıyor 3 ayda bir toplanması gerekirken. Tarife çok düşük. Bunlara çare bulunmalı, destek olunmalı diyorlar.
Basın İlan Kurumu'na baskı kuruluyor. Yeni Asya Gazetesi'ne ilan vermiyorlar 117 gündür. Ama gazete çalışanları biz onurluyuz diyorlar. Onurlu gazetecilere bizim minnet borcumuz var. Evrensel Gazetesi de cezalandırılıyor. İlanların nereye aktığını biliyoruz.
Gazetecilerin de bir meslek yasasının olması gerekiyor. Bunu da bize söylediler. Siyaset, mafya ve medya üçgeninde çirkin ilişkiler var. Bugün bu yasanın çıkmaması devletten kaynakla beslenip mafyayla ilişkileri olanları besliyor. Havuz medyası kendilerini gazeteci diye tanıtıyor ama değiller. Gerçek gazeteciler bunu biliyor. Doğru haberlere erişim engeli geliyor. Doğru haberler okunmasın. Basın kartı alamıyorlar gerçek gazeteciler. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi kalemini satmayan gerçek gazetecilere basın kartı vermiyor. Gazetecilik yapmak için basın kartı olma zorunluluğu yoktur. Kart sahibi olmayan da fikrini hürce ifade edebilir diyor savunmada da. Basın kartı verilmeyince ne oluyor? Birçok organizasyona giremiyorlar. Eğer gazetecilik yasası istiyorsanız ittifakı yakından izleyeceksiniz, destekleyeceksiniz demiyorum bakın, izleyeceksiniz.
Geçtiğimiz hafta Isparta'da vahim bir olay yaşandı. Elektrik kesintisiyle vatandaşlar mağdur oldu. Genç il başkanımız oradaydı. Gerçi Yeliz dediğimiz arkadaş bunun sorumlusunu buldu, CHP'dir dedi. Tek bir şey öğrenmişler, ne olursa olsun CHP'yi suçlayacaksın başka bir şey yok ellerinde. CHP'yi de eleştir, mesela CHP'li vekillerin orada ne işi var? Önce biz gitmeliydik diyebilirdi. Ispartalı vatandaşlarımıza sesleniyorum: Yönetmeliğe göre 24 saatten fazla elektrik kesintisi olursa bütün vatandaşların tazminat alma hakkı var. Baroya başvurun, böyle bir hakkınız var. Aslında daha dava açılmadan size ödemeleri gerekiyor ama bunlar ödemez. Avukat tutamıyorsanız biz ödeyeceğiz, biz halkın partisiyiz. Olağanüstü bir durum deyip geçemezler. İstanbul'da da oldu ama tazminat ödendi. Ayrıca Ramazan Nazlı adlı vatandaşımız öldü. Tüm ailesine, yakınlarına baş sağlığı diyoruz. Acılı aileyi alıp kaymakamlığa götürüp kalp krizi geçirdi açıklaması yaptırdı. Sonra otopsi raporu geldi; donmaya bağlı kalp krizi. Kaymakama soruyorum; o aileyi nasıl oraya çıkardın, nasıl bunları söylettin? Yanlarında doktor var mıydı?
Zamlar aldı başını gidiyor. Derler ya, iğneden ipliğe zam. Hakkaten öyle oldu. Kışın ortasında elektriğe yüzde 100 zam yapar mısınız? Bir video yayınladık. Bizzat Erdoğan'ın imzasıyla bu zamlar geri çekilmeden elektrik faturamı ödemeyeceğim dedim. Bakın ödeyemem değil, ödemeyeceğim. Arkasından da diyor ki, elektrik zamlarını devlet yapmadı. Devleti yöneten AK Parti yaptı. Ama beşli çeteye karşı çıkmıyor. Onların yanında, tek kelime etmiyor. Özelleşti bunlar, siz yaptınız. Suçlanan kim? Kılıçdaroğlu. Özgür Özel beni aradı, bu fatura ödememe kararınızı hepimiz parti olarak mı uygulayacağız. Hayır dedim. Benim ödeyemeyen ailenin acısını geniş kitlelere duyurmam lazım dedim. Çünkü elektrik faturasını ödeyemeyen vatandaşın sesini çıkaracağı alan bırakmadınız. Bu insan gazeteye nasıl ulaşacak, gazete nasıl yayınlayacak? Siz beni donmakla mı korkutuyorsunuz? Sizin feriştahınız gelse ben donmam. Erdoğan'a da numara alanı bırakmışlar, bunlar yükseltecek Erdoğan indirecek. Tamamını indireceksin kardeşim. Bahçeli de konuştu. Kandil geldi bir sürü, teşekkür ederim. Erdoğan, artık buna bir 100 odalı saray ver, o da ver hiç olmazsa. Seni en çok savunan bu.
128 milyar doları sattılar, dolar düştü mü? Hayır, değeri düşen para TL oldu. Baktılar beceremediler, MB politika faizini indirsin, kur düşer dediler. Erdoğan bunu söyleyince herkes alkışladı herhalde çünkü iktisata yeni bir teori kazandırdılar. Ama başka hiçbir faiz düşmedi. İhraç ettikleri malların çoğu ithalat. Elektriği kestiler, üretim sorunu çıktı bir de orada. Baktılar ne yapsak olmuyor, dediler doları sabit tutalım. Kur korumalı mevduat açalım dediler, dolar düştü. Ama mazotun fiyatı düşmedi mesela. Paranızı getirin TL olarak bankaya yatırın dedi, garanti etti. vergi muafiyeti getirdi. Yani fakirden alıp zengine verdi."
Haberi Kaynağından oku: Karar
Not : Bu haber karar internet sitesinden, Yeniistiklal.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi [email protected] adresimize gönderebilirsiniz.
Yorum Yazın