Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimi, şubat ayıyla birlikte Körfez ülkeleriyle normalleştirme adımlarını hızlandırmaya hazırlanırken, denklemin İsrail ayağı eksik değil.
Doğu Akdeniz'de Yunanistan, Güney Kıbrıs ile elbirliği etmiş İsrail'e yönelik olarak dile getirilen 'normalleşme' başlığının açılması, ABD yönetiminin EastMed boru hattından siyasi desteğini çektiğini taraflara iletmesiyle birlikte hareketlendi.
Erdoğan'ın geçen hafta İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'u Türkiye'ye davet ettiğini söylerken, İsrail ile doğalgaz işbirliğine açık olduklarının da altını çizdi.
İsrail tarafından davetle ilgili henüz resmi bir açıklama gelmedi. İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İsrailli gazetecilere "Ben Cumhurbaşkanımızın, Erdoğan ile görüşebilmelerinin mümkün olduğunu düşünüyorum" açıklamasında bulundu. Diğer yandan geçen hafta sonunda İsrail'de dikkatler Herzog'un Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) gerçekleştirdiği resmi ziyaretteydi. Erdoğan da BAE'ye gitmeye hazırlanıyor.
Erdoğan'ın Herzog'a daveti, Doğu Akdeniz'de potansiyel doğalgaz işbirliği gibi başlıkları İsrail'de yaşayan OdaTV yazarı Rafael Sadi ile konuştuk.
‘İsrail tarafında Türkiye ile ilgilli soru işaretleri var’
Rafael Sadi'ye göre, İsrail'de herkes Erdoğan'ın Herzog'a davetine kuşkuyla yaklaşıyor. İsrail kamuoyunda davetle ilgili 'arkasında bir tuzak mı var' sorularının yöneltildiğini belirten Sadi, resmi cevap verilecek şekilde tam 'bağlanmamış' olsa da davete icabetin yüzde 80 oranında olduğu değerlendirmesinde bulundu:
'Erdoğan'ın ne sıkıntısı var ki bunu alelacele yapmak istiyor?'
Sadi diğer yandan diplomatik kurallarla meselenin aceleye getirildiği intibaına atıf yaparken, Erdoğan'ın Türkiye içinde ekonomik krizle birlikte siyaseten zayıflamasının İsrail'de soru işaretleri yarattığı görüşünü aktardı:
'Amerika desteğini çekse ne olur, çekmese ne olur?'
Türkiye'nin İsrail'le normalleşme çabalarının arkasında gösterilen EastMed projesinden ABD'den siyasi desteğini çekmesi tartışmalar yaratmışken Sadi'ye göre bunun hiçbir önemi yok. Söz konusu edilen hatta yatırımcı şirketlerin karar vereceklerini anımsatan Sadi, İsrail'in başka istediği bir tarafla başka bir boru hattı da inşa edebileceğini, Türkiye'nin de potansiyel müşteri olduğunu dile getirdi:
'İsrail dış siyasetinde olmazsa olmaz kesin şartlar yoktur'
İsrail basını ve kamuoyunun Türkiye'nin Hamas üyelerini sınır dışı ettiğiyle ilgili haberlere kuşkuyla yaklaştığını belirten Sadi'ye göre İsrail devleti'nin dış siyasetinde pazarlık var, kesin şartları yok:
“Türk basını bazı Hamas üyelerini sınır dışı edildiğini söyledi. Ama İsrail basını bu haberlere 'balon olarak' bakarak kuşkuyla yaklaşıyor. İsrail dış siyasetinde olmazsa olmaz kesin şartlar yoktur. Eninde sonunda İsrail devleti - burası Yahudistan - Yahudiliğin esasında pazarlık vardır. Oturur, konuşuruz derler. Ama bütün hedef İsrail’in yüzünün barışa yönelik olması. Barış içinde diyalog lazım. İsrail basınında da bu vurgulanıyor. Benim de konuştuğum diplomatlar, eski yöneticiler olsun en önemli vurguları bu. ‘Bizim ihtiyacımız olan uzun bir barış sürecidir. Tabii ki barışacağız ama bu süreç ne kadar uzun olursa barışma da sağlıklı olur’ diyorlar.
'Türkiye, İsrail için BAE’den çok daha önemli bir ülke'
Rafael Sadi, İzak Herzog'un BAE ziyaretini de değerlendirdi. Sadi'ye göre Arap ülkeleri kısa süre sonra petrolle devam edemeyeceklerini ve İsrail teknolojisine ihtiyaç duyduklarını anlamış durumda. İbrahim Anlaşmalarının dünyaya İsrail ve Yahudilerle Arap ve Müslümanların dost olabileceği mesajını gönderdiğini belirten Sadi, ancak kendilerinin bu işi Türkiye ile 500 senedir yaşadıklarını belirtti. Sadi'ye göre Türkiye İsrail için BAE'den ve diğerlerinden çok daha önemli bir ülke:
"Fotoğraf ve videolarda gördüklerimiz bile gerçek diplomasinin farklı olduğunu gösteriyor. Realiteyi ayırt edelim. Türkiye, İsrail için BAE’den çok daha önemli bir ülke. Eski bir hukuk var arada. Hem Türkiye’deki 530 senelik Yahudi yaşamı hem de 70 senelik İsrail-Türkiye ilişkisi. Araplarla yani Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerin bütün hikayesi İbrahim’den geliyor. Bizim atamız, çünkü Haceri almasaydı, Filistinliler bugün başımıza ekşimezdi. İbrahim Anlaşmalarının özelliği dünyaya ve Arap ve İslam dünyasına Arapların da Yahudilerle dost olabildiği mesajını göndermek. Halbuki biz Türkiye ile bu birlikteliği 500 senedir yaşıyoruz. Yahudilerle Müslümanların bir arada yaşayabileceğini herkese gösterdik. Bu unutulmamalıdır. Onun için Türkiye, İsrail için çok daha önemli bir ülkedir. Petrolün ömrü bitmek üzere. Arap ülkelerinin İsrail ile ilişkileri bu yönde. Teknolojiye bağımlı olduklarını onlar da biliyorlar. Burada ekmek İsrail’in üreteceği teknolojinin içinde. Petrol çıkarmakla artık zengin olamayacaklarını biliyorlar. Tebrik de var benim tarafımdan. Sınıf arkadaşım olduğu için sayın Erdoğan’a ileri görüşü için, elektrikli araba projesinde tebrik ediyorum. Doğru bir adım atmıştı. Eleştiriler var. Pili bugün getirir, yarın orada yaparız. Adım doğru. Çünkü 5 sene sonra bütün dünya elektrikli araçlara geçecek. Petrol kullanımı minimize edilecek.”
Haberi Kaynağından oku: TR Sputnik
Not : Bu haber TR SPUTNİK internet sitesinden, Yeniistiklal.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi [email protected] adresimize gönderebilirsiniz.
Yorum Yazın