'Kent Ortamında Akıllı Telefon Kullanımı: Metrobüs Yolcuları' araştırması, video içerik tüketiminin giderek artması dolayısıyla bu tüketimin sinema salonları ve evlerin sınırlarını aşarak gündelik yaşamın her alanına, kent ortamlarına taştığını ortaya koydu.
Çalışma, yeni tüketim pratiklerinin kentte bireyselleşmenin artmasına ve ortak alanlarda yeni özel alanlar oluşmasına yol açtığını gösterdi.
Teknolojinin gelişmesi ile geliştirilen dijital ve sosyal medya platformlarının kullanımı da artıyor. Bu nedenle toplumda milyonlarca kişi bulunduğu kafede, restoranda, okulda veya toplu taşıma aracında akıllı telefonuyla gittikçe daha fazla zaman geçiriyor.
Araştırma görevlisi Sedat Erol, bu durumla ilgili yaptığı ‘Kent Ortamında Akıllı Telefon Kullanımı: Metrobüs Yolcuları’ araştırmasında ilginç sonuçlara ulaştı.
Akıllı telefonların metrobüs yolcuları üzerindeki etnokgrafik etkilerini inceleyen araştırmasında 3 ay boyunca Avcılar-Söğütlüçeşme ve Beylikdüzü-Zincirlikuyu metrobüslerinde 200 kişiyi inceleyen Erol, yolcuların yüzde 80’inin akıllı telefon kullandığını ve dış dünyadan kendini tamamen soyutladığını gözlemlediğini söyledi.
Erol, araştırmada en çok dikkat çeken noktanın ise dizi ve film platformlarının yolculuk boyunca daha çok tercih edilmesiyle insanların izleme deneyimlerinin ön plana çıkması olduğunu ve metrobüslerin sessizleştiğini kaydetti.
'Uyarıcı unsurları görmüyorlar'
Araştırmasına yönelik bilgi veren Erol, şunları söyledi:
'İzleme deneyimi yolculuk boyunca devam ediyor'
Erol, 3 aylık süreçte 200’den fazla kişinin davranışına odaklandığı araştırmada, kişilerin yüzde 80’inin yolculuk boyunca akıllı telefonlarını kullandıklarını gözlemlediğini aktardı:
'Akıllı telefon kullanmayanların yüzde 10’u iletişim halinde'
Erol, akıllı telefonlarını kullanmayan yüzde 20’nin içerisinde kitap okuyan, dua eden, uyuyanlar olduğunu gözlemlediklerini kaydetti:
Teknolojik ve sosyolojik etkiler
Teknolojik ve sosyolojik olarak bu davranış biçimlerinin alt yapısını anlamanın mümkün olduğunu belirten Erol, “Artık platformlar insanları bireyselleştirmeye yönelten çalışmalarda bulunuyor. Bunlara genellikle algoritmalar da yardımcı oluyor. Örneğin, dijital platform sizin beğenilerinizi analiz edip, sizi tamamen size uygun ve size özgü içerikler kullanıyor. Tabii yaygın ve eski iletişim araçlarında bu böyle değildi. Biz daha önce tamamen kitleye doğru medya mesajları alıyorduk. Artık bu mesajları, bireye doğru alıyoruz” dedi.
Erol, sözlerini şöyle sürdürdü:
Haberi Kaynağından oku: TR Sputnik
Not : Bu haber TR SPUTNİK internet sitesinden, Yeniistiklal.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi [email protected] adresimize gönderebilirsiniz.
Yorum Yazın